Friday, March 03, 2006

BİR DİLİ EDİNMEKLE VE ÖĞRENMEK ARASINDAKİ FARK NEDİR? (28)


Nasıl olup da kendinizi hiç sevmediğiniz bir şarkıyı mırıldanırken yakaladığınızı hiç merak ettiniz mi? Şarkıdan belki nefret ediyorsunuz, ama onu mırıldanıyorsunuz. Bunun sebebi, onu çok duymanız ve beyninizin o şarkıyı “edinmesi”, başka bir ifadeyle onu sahiplenmesidir.

Sigara içmenin zararlarını herkes bilir, ama sigara içen insan sayısı da durmadan artar. Çünkü sigara içmenin zararlı olduğunu “öğrenir”, ama sigara içme alışkanlığını “ediniriz”. Karşı cinsle çok iletişim halinde bulunan erkeklerin daha kibar olduklarını fark ettiniz mi? Sözgelimi benim üniversitede okuduğum bölümde ve sınıfımda öğrencilerin yüzde doksanı bayandı. Ve bayan öğrencilerin nispeten az olduğu diğer bölümdeki erkeklerden çok farklıydık. Zira haftanın beş günü bayanlarla muhatap oluyorduk ve hareketlerimiz ve konuşmalarımız, ister-istemez daha nazikti. Açıkçası biraz da onlara benziyorduk.(!) Aynı şey, erkek arkadaşlarıyla daha çok zaman geçiren bayanlar için de geçerlidir. Elbette bu, köklü bir değişiklik ve seçim anlamına gelmez ama hareketlerinde “erkeksilik” gözlemlenebilir.

Altını çizmek istediğim şey, beynimizin aldığı “girdilere” göre davrandığıdır. Beynimiz almış olduğu veya almaya devam ettiği “datadan-bilgilerden” çok yaşadıklarından, gördüklerinden ve hissettiklerinden etkilenmeye açıktır. “Huysuz atla oturup kalkan ya huyundan ya suyundan…” tabiri de bunu açıklar.

Bu açıdan sözgelimi, sigara içen insanlarla oturup kalkarsanız, bir gün muhtemelen siz de sigara içersiniz. Bu bir kehanet sayılmaz. Çünkü gördüğümüz, hissettiğimiz ve yaşadığımız odur. Sigaranın zararlı olduğunu biliriz, ama beynimizin gördüğü ve hissettiği onun dumanıdır. Üstelik arkadaşlarımıza karşı daha açık ve daha savunmasız bir duruşumuz ve hâlimiz vardır.

Yabancı dil öğreniminde de durum budur. Bir yabancı dili matematiksel yolla öğrenebilirsiniz. O dilin geometrisini bu şekilde anlıyorsanız, sorun yok. Fakat o dili edinmek istiyorsanız, beyninize ve kalbinize o dili duyumsama/ edinme şansı vermeniz gerekir. Bir müfredatı belli bir zaman diliminde “öğrenebilirsiniz”. Ama iş “edinmeye” gelince, bilim adamları ona belli bir süre biçemiyor. Sözgelimi ben yabancı dildeki bir gramer kuralını, kelimeyi ya da kullanımı bir hafta içinde öğrenmeyi planlayabilirim. Ama beynimin onu ne zaman edineceğini ve kullanmaya karar vereceğini kimse bilmiyor.

Bu açıdan insan, sabırla dili edinmeye devam etmelidir. Zaman zaman size hiçbir gelişme olmuyor gibi gelebilir, ama bu duygu aldatıcıdır. Öğrenme süreci ölçülebilir ve buna bağlı olarak daha tatmin edici geldiği için, insanlar daha çok öğrenme etkinliklerini tercih eder ve edinmeye yönelik etkinlikleri ihmal ederler. Sözgelimi kelime ezberlemek ölçülebilir bir etkinliktir ama film seyretmek öğrenciye ölçülebilir gelmez. Bu açıdan, öğretmenler de bu riskli yola girmek istemezler. Fakat, bu konuda da yeni çalışmalar ve yazılan yeni ders kitapları var. Bunlardan yararlanılabilir.

Sonuçları ölçülebilir etkinliklerde bulunma isteği, doğal bir duygudur. Elbette ölçülebilir şeyler yapmak isteriz. Ama insanın düştüğü en büyük tuzaklardan biri de şudur: İnsan görebildiği “azıcık” bir şeyi, henüz göremediği ama yakında gelecek olan “büyük” bir ödüle tercih edebiliyor.

Elbette öğrenmeye devam etmeli, ama beynimizin dilin kendisiyle ve yapılarıyla tekrar tekrar karşılaşmasını sağlamak gerekiyor. Bu da filmleri, sesli araçları, kitapları, dergileri ve bilgisayar programları kullanarak sağlanabilir. Algınızın tarzına göre bunlardan sadece birisi bile sizin için yeterli olabilir. Sözgelimi ben ileri-geri alabildiğim, kısaca kontrol edebildiğim sesli araçları ve DVD formatındaki filmleri tercih ederim. Elbette sözlüklerim, gramer kitaplarım vardır. Ama edinme sürecini ihmal ederek sadece öğrenmek, çimento kullanmadan sadece tuğlalarla bina yapmaya benzer.

Gramer kitaplarına düşkün olun; ama filmlere, ses dosyalarına ve hikâye kitaplarına daha düşkün olun derim. Bunları kullanmadan gramer sadece bir lükstür.

-----------
Hong Kong
---------------
Savaş ŞENEL: İngilizce Öğretmeniİletişim DanışmanıOkunaklı-Anlaşılır Yazarlık Koçu
                           savassenel@gmail.com, savassenel@yahoo.com

SAVAŞ ŞENEL KİTAPLARI

AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI

Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com
"Az Acılı ve Kalıcı İngilizce-Yabancı Dil Öğrenimi için Püf Noktaları" adlı Kitabın Facebook sayfası

(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)

ÇAY SAATİ İÇİN HAFİF YAZILAR


(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)




(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)

-------------------

No comments:

Post a Comment