Monday, March 24, 2008

İNGİLİZCEYİ VEYA BAŞKA BİR YABANCI DİLİ KONUŞMAK İÇİN BİRAZ “PİŞKİN” OLMAK GEREKİR (59)




Bir önceki yazımda belirttiğim ve alt yapıya yönelik çalışmaları düzenli olarak yaptıysanız, İngilizce konuşmak konusunda teşebbüse geçebilirsiniz. Bu konuda bilmeniz gereken en önemli şey, her konuda olduğu gibi, bu konuda da başarının sadece bir sonuç değil, aynı zamanda bir süreç de olduğu gerçeğidir. Başka bir deyişle, istediğiniz düzeyde İngilizce veya başka bir yabancı dili konuşmak biraz zaman alır, ama yol boyunca da, bu sürecin avantajlarını yaşayabilirsiniz. 

Bence bu aşamada yapılması gereken şeyleri aşağıda veriyorum:

1. İngilizce konuşmak veya öğrenmek için değil, iletişim kurup, bir şeyler anlatmak veya bir şeyler öğrenmek için İngilizce dinleyin veya konuşun. Paylaşmaktan keyif aldığınız veya yarar gördüğünüz bir konuyla ilgili olarak iletişime geçtiğinizde, İngilizceyi korkusuzca konuşursunuz ve yanlış yapmaktan çekinmezsiniz.

2. Zaman içindeki hedefiniz, İngilizce konuşan herkesi (Amerikalı, İngiliz, İrlandalı, Çinli, Malezyalı vs.) anlayabilmek olsun. Bununla birlikte sizin İngilizceniz, dünyanın her tarafında anlaşılabilen bir İngilizce olmalıdır. Aksan yapmaya çalışmayın. Mesela kovboylar gibi konuşmaya özenmeyin! Çünkü kovboy İngilizcesi kırsal bölgelerde konuşulan İngilizcedir. Yani sizin konuşmakta olduğunuz İngilizce, herhangi bir İngilizin veya Amerikalının konuştuğu İngilizce değil, BBC veya CNN İngilizcesi, yani resmî İngilizce olmalıdır.

3. Yanlış yapmaktan çekinmemelisiniz. Herkes, İngilizce konuşurken yanlışlar yapar. Anadilimizi anlayıp-konuşurken de yanlışlar yaparız. Hatasız bir kişi olmak istiyorsanız, hiç bir şey yapmak istemiyorsunuz demektir. İdeal seviyeye ulaşmak konusunda yaşadığınız gerilimi ve endişeyi, film seyretme, ses dosyaları dinleyip, kitaplar okuma çabasına dönüştürün. Ama İngilizce konuşurken bu endişeyi rafa kaldırın.

4. Öncelikle yabancılarla diyaloğa geçin, ama ilk başlarda, daha çok dinleyin. Sorulara kısa cevaplar verin. “yabancı birisini bulmuşken, konuşayım” deyip, kendinizi “paralamayın.”

5. İngilizce bir diyaloga girdiğinizde oturumu yönetin. Yani muhatabınızı anlamadığınız zaman, daha ağır konuşmasını veya söylediklerini tekrar etmesini isteyin. Çünkü karşınızdaki kişi mizaç olarak hızlı konuşan birisi olabilir, aksanı farklı olabilir. Sizin onu anlamayışınız, belki İngilizceyle ilgili değil de, o andaki şartlar veya o kişinin tarzıyla ilgili olabilir. Hele hele ciddî konularda konuşurken, anlamadığınız cümleler veya kelimeler olursa, kesinlikle geçiştirmeyin, anlayana kadar sorun veya konuşmanızı dinlemekte olan bir başkasından yardım isteyin.

6. Yabancılarla her fırsatta iletişime geçin. Onlarla iletişim kurduğunuzda sürekli olarak konuşmanız gerekmez, onlara sorular sorup, dinleyebilirsiniz de. Yabancı dil konuşmak istiyorsanız, biraz rahat olmanız gerekir. Korkmayın sizi yargılamazlar veya ayıplamazlar.

7. Sunumlar hazırlayın ve bu sunumları kendi kendinize seslendirin. Yabancı dil öğrenmek, biraz “çılgın” bazen de pişkin olmamız olmayı gerektirir.

Zaman içinde İngilizceniz gittikçe gelişir. Anadiliniz gibi İngilizce konuşmak hedefiniz olsun. Ama bunun “zıplayarak güneşe dokunmak” kadar utopik bir şey olduğunu da unutmayın. Zaten kimse sizden anadiliniz gibi İngilizce konuşmanızı beklemiyor, akıcı ve anlaşılır bir İngilizce konuşmanızı bekliyorlar.

Kolay gelsin.

-----------------
-------------------------

SAVAŞ ŞENEL KİTAPLARI

AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI

Kitabın Tanıtım Videosu
Kitabın Tanıtım Yazısı
Kitabın Facebook sayfası
Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com



(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)

ÇAY SAATİ İÇİN HAFİF YAZILAR


(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)





(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)

-------------------

1 comment: