Friday, January 02, 2009

SİZİN DERDİNİZ NEDİR? (67)




İngilizce öğrenmek veya İngilizcelerini geliştirmek isteyen kişilerle konuşurken, bu konudaki hedeflerini soruyorum. Cevap olarak en çok duyduğum cümleyse “derdimi anlatacak kadar İngilizce öğrenmek istiyorum!” şeklindeki ifadedir. Bu ifadeyi duyunca espriyle karışık bir şekilde “peki sizin derdiniz nedir?” diye soruyorum. Bu ifadeyi duyan muhataplarım genellikle, küçük bir şaşkınlık yaşadıktan sonra gülümsemeye ve “evet benim derdim nedir” diye düşünmeye başlıyorlar.

Evet sizin derdiniz nedir? Yani İngilizce konuşmak istiyorsanız bir “derdiniz”, yani iletmek istediğiniz bir mesaj ve dolayısıyla ulaşmayı hedeflediğiniz bir iletişim kalitesi vardır. “Derdimi anlatmak istiyorum” ifadesi, ancak sizin netleştirebileceğiniz bir ifadedir.

Bu durumda kişinin kendisini bir markayı konumlandırır gibi konumlandırması gerekir. Yani “ben kendimi nerede görmek istiyorum?” sorusunu sorup, İngilizce ile ilgili hedefini ona göre belirlemelidir. Yeni bir ürün veya hizmeti piyasaya sunmadan önce, o hizmeti veya ürünü satın alacak veya kullanacak olan hedef kitle belirlenir, yani o marka konumlandırılır. Dolayısıyla İngilizce öğrenmek isteyen birisi de kendisini görmek istediği konumu belirlemelidir. Bu konumu belirledikten sonra “derdinin” ne olduğu ortaya çıkar.

Sözgelimi kendinizi yurt dışında ve şehirde kaybolmadan dolaşırken hayal ediyorsanız, yapacağınız şey bir İngilizce konuşma kılavuzunu çalışmaktır. Ama kendinizi yabancı kişilerle sosyal konularda ayrıntılı sohbetler yaparken hayal ediyorsanız, hedefiniz daha da ciddî demektir. O zaman da çalışma tarzınız daha farklı, ayrıntılı ve uzun vadeli olacaktır. Hedeflediğiniz iletişim süreçlerinin içerikleri fikirsel açıdan ne denli karmaşık ve dolu olursa, öğrenmeniz gereken dilin düzeyi o denli yüksek ve niteliği de o denli karmaşık olmak zorundadır.

Kişinin “derdi” anlaşıldıktan sonra, hedefleri belirlenir ve zihninde konuyla ilgili olarak oynayacak olan bir film belirlenir. Bunlar belirlendikten sonra öğrenci için çalışmak daha kolay olacaktır.

Kişilerin “dertleri” kendilerine hastır. Bazı öğrencilerim, seyrettikleri filmleri anlamak istiyorlar, bazıları İngilizce seminerleri anlayabilmek ve anlamlı sorular sormak istiyorlar. Bazıları İngilizce kitaplar okuyabilmek bazıları da İngilizce yazışmalar yapabilmek istiyorlar. Bir kısmı da zaman için de bütün bunları yapabilmeyi hedefliyorlar. Bazı öğrencilerim veya bana danışan kişiler de, “dertlerini” tanımlamak konusunda benimle konuşurlar. Çünkü beklentilerini bilseler de, bunun için nasıl bir İngilizce düzeyine sahip olmaları gerektiğini netleştirmemiş olabiliyorlar. Zira bu, onların uzmanlık alanı değildir.


Ben de mesleklerini, beklentilerini ve buna benzer şeyleri öğrenip gerekli bilgileri edindikten sonra, onlara sorular sorarak nasıl bir hedef edinmeleri gerektiği konusunda onlara yardımcı olurum.

Dolayısıyla herkesin kendisine has bir “derdi” vardır. Edinmek istediği İngilizce düzeyi ve kalitesi bu dertle ilgilidir.

O zaman soruyu tekrarlayayım:

“Sizin derdiniz nedir?”

-----------------
-------------------------

SAVAŞ ŞENEL KİTAPLARI

AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI

Kitabın Tanıtım Videosu
Kitabın Tanıtım Yazısı
Kitabın Facebook sayfası
Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com



(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)

ÇAY SAATİ İÇİN HAFİF YAZILAR


(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)





(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)

-------------------

No comments:

Post a Comment